25 Haziran 2014 Çarşamba

Vote For Diversity -II-

Arkadaşlarımızın Romanya maceralarını paylaşmaya devam ediyoruz; bu hikaye de Can'dan gelsin:)

ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK HAYATTIR

                         
Zamanında Dracula’nın da ev sahipliğini yaptığı, şatolarla, tarihi kiliselerle ve efsanelerle dolu yemyeşil bir coğrafya hayal edin. İçinde efsanelerdeki kahramanları aratmayacak denli güleryüzlü, sıcakkanlı Macar bir topluluk. Hem de Balkanlarda! Orası neresi mi? Ülkemize bir saat uzaklıkta bulunan Romanya! Tabi ki onun da güzel şehri Odorhei; haydi gelin size biraz da projemizden bahsedelim.

Romanya’nın Transilvanya bölgesinde bulunan Udvarhelyi şehrinde gerçekleştirdiğimiz demokrasi projemizin ardından, hazır anılar da tazeyken sizlerle yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum.J
Her şey ne olduğunu anlamadan geçen bir hazırlık sürecinin akabinde, bir sabah Bükreş uçağına atlayıp kendimizi Romanya’da bulmamızla başladı. O geniş sokakları ve huzur dolu parklarıyla karşılamıştı bizi Bükreş.
Şunu söylemeden de geçemeyeceğim ki Rumen insanlarla konuşurken bizim Türk olduğumuzu öğrendiklerinde söyledikleri üç belirgin şey ise Hagi, Galatasaray ve İstanbul boğazının güzelliği. Aralarında bizle Türkçe konuşan, bahriyeli yaptığı askerliğinde gittiği İstanbul boğazına aşık olan, evde Türk bacanağıyla izlediği Türk dizilerini bize ballandıra ballandıra anlatan sevgili taksici şoför abimizi de anmadan geçemeyeceğim.

                                         (Bükreş – Atatürk Büstü)

Gelelim demokrasi projemiz “VoteDiversity”nin yapıldığı o şirin mi şirin Macar şehri Odorhei’ye, yani Macarca adıyla Udvarhelyi’ye.
Şehrin birçok yerinde Romanya’daki Macar azınlığa ait Macar bayraklarını görebiliyorsunuz, ayrıca Avrupa’nın ortasında Hun torunlarına ait, içinde ay ve yıldız figürlerinin olduğu bir bayrağa rastlamak da ilginç bir deneyim doğrusu.Projeye başlamadan, Romanya’ya gitmeden önce buralarda adeta küçük bir Macaristan bulacağımla ilgili hiçbir fikrim yoktu. Öyle ki hediyelik eşya dükkanlarına gittiğimizde üzerinde Hungary yazan, Macaristan sembollerinin olduğu birçok ürün bulabiliyorduk.


Demokrasi projemiz gerçekten adına yakışır bir şekilde çeşitliliğe oy veriyordu.  Elbette projemizde yalnız değildik, bizimle birlikte projeye katılan birer Fransız, Macar, Ermeni ve Gürcü arkadaşımız da vardı. Her biri EVS, yani Avrupa Gönüllü Hizmeti yapmak için Romanya’yı, Transilvanya’yı seçmişti. Onlarla yaptığımız AB simülasyonu ve onların Türkiye’yi AB’ye girmesi yönünde savunmaları da ayrı bir güzel anımızdı.
 Son olarak, her zaman söylediğim gibi çok kültürlülük her daim benim için çok sevdiğim ve özlediğim bir durum olmuştur. Bu tıpkı hayatı renkli görebilmek gibi bir şey. Tek kültürlülük, tek bir pencereden hayata bakış bana hep hayatı siyah beyaz ve sessiz bir şekilde izlemek gibi gelmiştir. İnsan tanımak, farklı kültürler görmek, dünyamıza farklı pencerelerden bakabilmek şu hayattaki en büyük zenginlik değil de nedir sahi?

 O zaman biz de ne diyoruz; tabi ki her zaman “VOTE DIVERSITY!!!”


Can Gülmez- Romanya 2014





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder