Mart 2012’de başladığım EVS hikayemi geçtiğimiz hafta
bitirmiş bulunmaktayım. Havası soğuk insanları sıcak kuzeydoğu İngiltere şehri
Newcastle’da geçirdiğim onbir ayın küçük bir özetini sizinle paylaşmak isterim.
Evsahibi kuruluşum yaklaşık on yıldır evs gönüllülerini
ağırlıyor, bu nedenle oldukça deneyimliler. İlk iki hafta boyunca, proje, kurum
ve şehir hakkında hem yazılı hem sözlü hem de gezmeli bir başlangıç eğitimi
aldım. Newcastle berbat havasına rağmen, şehre yeni gelenleri bir şekilde
güleryüzle karşılayan bir atmosfere sahip bir yer. İki büyük üniversitesi ve oldukça
gelişmiş sanayisiyle kuzey İngiltere’nin en büyük şehri konumunda. Şehir
merkezinin biraz dışına çıktığınızda 2-3 katlı kırmızı tuğlalı yan yana bitişik kırmızı evleriyle tipik bir
İngiliz kenti aslında. Newcastle ayrıca her köşe başında bulabileceğiniz “pub”lardaki
onlarca çeşit birası, cuma ve cumartesi geceleri sokaklardaki soğuk havaya
aldırmayan gençleriyle kuzeyin parti başkenti olarak da tanınır.
Evs’den önce başka projeler nedeniyle kısa süreli yurtdışı
ziyaretlerim olmasına rağmen başka bir ülkede yaşamanın getirdiği farklılıkları,
zorlukları ve yenilikleri bu defa gerçekten deneyimledim diye düşünüyorum. Pek
çok alışkanlığı gözden geçirmek, yeni arkadaşlar edinmek, başka bir dilde
kendini ifade etmeye çalışmak ve başka ülkelerden gelen diğer gönüllülerle aynı
evi paylaşmak zaman zaman zorlayıcı oldu. Belki yirmili yaşlarımın başında
olsaydım daha kolay olabilirdi herşey. Kim bilir?
EVS boyunca en çok etkilendiğim şey ülkenin oldukça yüksek
standarttaki sosyal güvenlik sistemi oldu. Şöyle ki, eğer herhangi bir sebeple
dezavantajlı bir duruma sahipseniz barınmadan eğitime, iş bulmaktan mali
yardıma kadar her konuda destek alabileceğiniz bir merkez var. Hatta spor,
sanat, kültürel aktiviteler veya ilgilendiğiniz bir hobiyle ilgili size destek
verecek tam zamanlı profesyonel uzmanlar sizinle gerçekten ilgileniyor.
Çalıştığım kurumda genç başına uzman düşüyor desem abartmış olmam herhalde.
EVS gönüllüsü olmanın bir avantajı da varış(on arrival) ve
ara değerlendirme(midterm) eğitimlerinde başka şehirlerden gönüllülerle tanışma
imkanı. Böylece hiç konaklama ücreti ödemeden başka şehirleri gezme şansını
yakalayabilirsiniz. Londra’yı ve Edinburgh’u ayrı tutarsam en çok Galler’i ve Kuzey İrlanda’yı beğendim
diyebilirim.
Şimdi, yavaş yavaş güzel hatıralar olarak belleğimde yer almaya
başlayan bu deneyimin ardından, İstanbul’da, yeniden, iş güç koşturmasına
başlamak üzere olduğum bu günlerde; henüz EVS yapmamış gençlere sesleniyorum:
Gidiniz ve bu deneyimi yaşayınız. Hem dünyayı hem de
kendinizi daha iyi tanıyacağınıza ve başka memleketlerden güzel insanlarla
dostluklar kuracağınıza emin olun.
Başta sevgili koordinatörüm Ayşe olmak üzere tüm TREX
ailesine desteklerinden ötürü çoooook teşekkür eder, şu an EVS yapan tüm
gönüllü arkadaşlara selamlar gönderirim.
Murat Alemdar
Mart2012-Şubat2013,
EVS Gönüllüsü
Newcastle-upon-Tyne, Depaul UK-Simonside House Project
Merhaba Murat, ismim Köksal.Peki İngiltere'deki gönüllülük projelerinden birine katılmak iyi bir maddi duruma sahip olmayı gerektirir mi?
YanıtlaSilKeske biri cevaplamis olsaydi:)
Sil