25 Kasım 2011 Cuma

Aktivite Anlaşması ve dahası...



    Onlarca mail attık birbirimize. Önce tebrik mailleri geldi. Cevaben teşekkürler edildi. "Ah çok mutluyuz, çok güzel olacağından eminiz" cümleleri... Her şey pek güzel, keyifler çok yerinde. İyi de kimdi bu kurumlar ve insanlar? Kafalar biraz karıştı, bi özet geçelim.


   Efendim, AGH projelerinde genellikle ev sahibi kuruluş, gönderen kuruluş ve gönüllü olmak üzere 3 taraf olur. Ancak benim projemde bir de koordine eden kuruluş var. (Bu da mümkün) Şöyle açıklayayım; daha evvel adı geçen Asociación Juvenil Intercambia aslında projeyi "koordine eden kuruluş" gönderen kuruluşum, yine daha evvel adı geçen Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), AGH gönüllüsü bendeniz Seval ve gönüllülük yapacağım okul, yani ev sahibi kuruluşum; Santa María de los Ángeles...
   
   Yukarıda bahsettiğim tebrik  ve teşekkür maillerinden hemen sonra Intercambia ve TOG yetkilileri proje için gerekli belgeleri birbirlerinden talep etmeye ve hazırlamaya başladılar. Bu kısımda çok aktif olmama gerek kalmadı. Sadece yazışmaları takip etmek ve varsa gerekli hatırlatmaları yapmak yeterli oldu. Kurumlar zaman zaman birden çok gence gönderen kuruluş olabiliyorlar. Hal böyle olunca da yoğunlukları artıyor. Bu sebepten, gözden kaçmalar, bekletmeler mümkün. Panik olmaya lüzum yok elbette. Ama bu bahsettiğim hatırlatmalar hayati olabiliyor işte.

   "Bunca hazırlık niye?, Ne işe yarayacak bu belgeler?" diyebilirsiniz. Benim bir projeye kabul edilmem yeterli değil. Ev sahibi kuruluşun ülkesindeki Ulusal Ajans (UA)'a proje başvurusunda bulunması ve kabul alması gerekiyor. Kurumlar şartlara uygun proje başvurusu yaptıkları taktirde UA'lar genellikle olumsuz cevap vermiyor deniliyor. Ama yine de gönüllü için başka bir heyecanlı bekleyiş de bu oluyor kanımca.

   Velhasıl kelam UA'ya başvurunun yapılması için tüm belgelerin hazır edilmesi gerekiyor. Dedim ya bu kısımda AGH gönüllüsü olarak bize temel olarak kurumların bizden istedikleri bilgileri vaktinde, doğru bir şekilde ulaştırmak düşüyor. Ve tabi çok önemli olduğunu bildiğim ve inandığım AKTİVİTE ANLAŞMASI mevzusu var (Haydi buna da kısaca AA diyelim bundan sonra).

    AA, AGH gönüllüsünün proje boyunca ne iş yapacağını, haftanın kaç günü kaç saat çalışacağını, nerede konaklayacağını, kaç avro cep harçlığı ve yemek parası alacağını, dil kursu detaylarını ve ayrıca ev sahibi ve gönderen kuruluşun hak, yükümlülük ve sorumluluklarını gösteren bir sözleşmedir. Ve tarafların imzalaması gerekir.

    "Aman" demişlerdi bu işi bilenler "AA'yı cümle cümle oku, anla, kafana takılanları sor, eklemeyi unuttuklarını mutlaka eklet, muğlak hiç birşey kalmasın, her şey net olsun". Ben de öyle yaptım. Bir gün "Ekte AA'yı bulabilirsiniz, sizin için de uygun ise imzalayıp gönderir misiniz?" mailinin üzerine onlarca soru sordum.

   Öncelikle çalışacağım gün ve saatlerin net olmasını istiyordum. (Türk Ulusal Ajansı'nın internet sayfasından şu bilgiye ulaşabilirsiniz: "AGH esnasında haftada en fazla 35 saat çalışmanız gerekli. Haftada 4-5 saatlik dil eğitimi de bu sürenin içerisindedir. Bunun dışında kalan zamanlarınız size aittir") Örneğin bana gönderdikleri programda günde 2 saat "Kütüphane" yazıyordu. Bu kısmı açıklamalarını istedim. Yani kütüphanede ne yapacaktım? Sorumun üzerine o kısmı 1 saate düşürüp "öğle arası" olarak değiştirdiler.

   Görevlerimin net olmasını istiyordum. Çalışacağım hedef kitle ne idi? Ben çok duydum "Gençlerle çalışacaktım aslında ama çocuk projesinde de gönüllük yapmamı istediler" diyenleri. Veya tersi...   Veya gitmeden önce haberdar olmadığınız bir işi yapmanızı bekleyebilirler. Ben de bunun kaygısıyla ince eliyor sık dokuyordum. Ha, elbette değişiklikler olacaktır uygulamada, bu zaten kabulüm. Ancak herhangi bir çatışma durumunda hakkımı arayabileceğim yazılı/imzalı bir belgenin olması önemli, tek derdim bundandı.

   İşte bu kaygıdan ve temkinli davranmak istememden ötürü onlarca soru sordum kuruluşuma. Bunların bir kısmını bilgilenmek amacıyla sordum, bir kısmını ise AA'da bulunmasını istediğim için. Nasıl sorulardı bunlar? "Malaga nasıl bir şehir?, Çalışacağım okul nasıl bir okul?, Benden başka AGH gönüllüsü olacak mı?, Kimlerle çalışacağım?, Nerede kalacağım?, Kendime özel odam olacak mı yoksa birileriyle odayı paylaşmak durumunda kalacak mıyım?, Kalacağım evde kedi/köpek var mı? (Bu soruyu da sordum evet. N'apabilirim, istemiyorum:)), Evde ve işte internet bağlantısı var mı?, İspanyolca kursum kaç ay sürecek, kimden alacağım?, Şehir içi ulaşımımı karşılayacaklar mı yoksa bisiklet mi verecekler?, İzinlerimi hangi günler kullanabileceğim?, Aylık cep harçlığımı ayın başında mı sonunda mı verecekler?, Paramı elden mi alacağım, banka hesabı mı kullanmalıyım?" ve daha fazlası...
    
    Tüm sorularıma cevap aldıktan ve AA'ya istediğim tüm maddeleri eklettirdikten sonra "Tamamdır" deyip imzalayıp gönderdik.

     İşte bu kısımda hakikaten çok şey öğrendim. Zira kurumlar ilk proje duyurusu yaptıklarında proje hakkında çok az bilgi edinebiliyorsunuz. Eğer yeterince soru sormazsanız gitmenize kısa bir süre kala (yani iş işten geçtikten sonra) "Eyvah ben nereye gidiyorum, ne iş yapacağım, nerede kalacağım?" telaşına düşmeniz işten bile değil.
   
     Elbette benim de eksiklerim vardı. Ancak elimden geldiğince daha çok bilgi almaya gayret ettim. Ve bunun için çekinmeden defalarca yazdım. Hatta fotoğraflar istedim. Tabi karşı tarafı da boğmamak önemli, ayarı kaçırmamak lazım. :)

   Bu süreçte Intercambia ve Santa Maria da çok titiz ve hassas çalıştılar. Benim için bir INFOPACK hazırlamışlar. Kurumlar, proje, kalacağım ev, yaşayacağım mahalle ve şehir hakkında oldukça detaylı ve görsel olarak zengin bir döküman... Hem bu Infopack hem de okul hakkında gönderdikleri diğer dökümanlar benim için çok yararlı oldu.
   
    Bir de -tüm bunlara- ek olarak kurumların varsa internet siteleri, blog ve facebook sayfalarına bakmak da iyi olabiliyor. En azından fikir veriyor.

   Uzun lafın kısası; çokça yazıştık, çalıştık, sorduk soruşturduk, cevapladık ve cevaplandık. Ve Intercambia, eksikleri tamamlayıp, UA'ya proje başvurusunu yaptı.

    Her ne kadar olumlu cevap geleceğini tahmin etsek de bir kaç haftalık bekleyiş, en azından benim için, oldukça heyecanlı geçti. "UA projeyi onayladı" maili işte bu yüzden tabi ki yine en çok sevindirdi.

   Yeniden bir rahat nefes almıştım. Haydi şimdi sırada VİZE BAŞVURUSU var dediler. Omuzlarımdan kalkan yükün rahatlığından olsa gerek biraz ağırdan aldım önceleri. Halbuki duymuştum da "Vize için acele edin, oyalanmayın, zor bir süreç" laflarını. Aman siz önemseyin, dikkate alın. 

Haziran 2010
Seval Yılmaz

2 yorum:

  1. ya neler yapıyosunuz ne güzel. bende bıktım oturmaktan,bu monotonluktan.gezmek bişeyler yapmak isterdim..
    siteyi inceliyorum,başka dünyalar da var,gençler biraz gözünü açsa ve de cesaret en önemlisi..
    bende de biraz olsaydı iyiydi:)

    YanıtlaSil
  2. Selam, sende olanı keşfetmek için çok fazla zaman kaybetme. :)
    Siteleri inceliyor, okuyorsan... bence aslında gitme vaktidir.
    Sevgiler,
    Seval

    YanıtlaSil