1 Nisan 2011 Cuma

disneyland'da altı ay...




Bazen bir şeyi çok ister insan. Nedeni bile bilmeden, sonunu da düşünmeden ister. Evs öyle bir şeydi benim için. Gitmek, keşfetmek hep cazipti, bir de cesaretimi topladım sonrası safi sabır. Uzunca bir bekleyiş sonrası başlayabildim agh yolculuğuma, umutsuzluğa kapıldığım, belki de vazgeçmeliyim dediğim zamanlar oldu ama sabrın sonu selametmiş neyse ki... Yaklaşık sekiz aylık bir sabır süreci sonrası İtalya/Ferrara'ya vardım. Sabahın erken saatlerinde başlayan yolculuğumu, koşturmacalı aktarmalar ve maceralarla tamamladığımda çoktan gece olmuştu.O yorucu yolculuk sonrası belki hayatımda ilk kez bir sabah oldukça erken bir vakitte uyandım. Yeni hayatın heyecanıydı belki bilemiyorum... Odamı, evimi benimseme sürecini hızlandırmak için hemen yerleşmeye başladım. Bavulumu açtığımda içinden çıkan, ailemin hazırladığı o küçük sürpriz altı ay boyunca hep gülümsetti beni. Ama o an fark ettim ki, hep arkamda hissettiğim o sıcaklık o güven duygusu artık çok uzaklarda. Tek başıma, yeniden başlama vaktiydi... Bence agh'nin en güzel yanı da buydu. Bir gün başka bir ülkede, bilmediğiniz bir dilde yeni bir hayata açıyorsunuz gözlerinizi. Tanıdık bir yüz yok, sokaklar yabancı, yemekler belki biraz tuhaf. Yani her şey YENİ! Her gün bir şey öğrendim; yeni bir kelime, yeni bir tat, ya da yeni bir insan tanıdım. Ama bu sürecin en önemli kısmı tüm bunlar olup biterken kendi mi izlemekti. Daha önce hiç fark ettiğim öyle çok şey varmış ki kendimle ilgili. Her şey, herkes o kadar yabancı olunca bende kendi içime döndüm sanırım. Sonra yeni hayatıma ev sahipliği eden o küçük şehri keşfetmeye başladım. Her gün dernekten çıkar çıkmaz bisikletimle tanımadığım sokakları turladım durdum. Evlere, sokaklara, insanlara daha dikkatli bakmaya, daha doğrusu onları görmeye başladım. Bir kaç ay içinde o yabancı şehir benim evim oldu. O yabancı insanlar arasında kendime iyi arkadaşlar, güvenli omuzlar buldum. Artık Ferrara yaşamaktan büyük keyif duyduğum şehir, İtalyanca konuşmayı en çok sevdiğim dil ve yaşamak en keyifli eylemdi... Başka bir ülkede, başka bir dilde kısacık bir zaman diliminde kendime yeni bir hayat kurabildiğimi görmek, sanırım bugüne dek başardığım en güzel şey oldu! Altı aya bu kadar keşif, bu kadar eğlence sığdırılabilmeyi hayal bile etmemiştim. Agh yolculuğum tam iki yıl önce bugünlerde başlamıştı. Bugün hala o yolculuğun bana getirdikleri sayesinde mutluyum.


Yani demem o ki; bence Agh insanoğlunun ahir ömründe kendi için yapabileceği en güzel işlerden biridir !


FERDA METİN

24 MART 2O11

İTALYA

4 yorum:

  1. Selam Ferda;
    Ben de İtalya yolcusuyum. Vize işlemleri için başvurunuzu hangi başlıkta açtınız acaba? idata aracılığıyla mı başvuru yaptınız? Zamanım az, davetiyem henüz gelmedi. O yüzden sağlıklı bilgi alamadım hiç bir yerden :S

    Teşekkür ederim :)

    Sevgilerle

    BURCU

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Burcu;

    Vize başvuru formunda "kültürel aktivite" diye bir başlık var onu işaretlemiştim. Zaten konsolosluk artık programdan haberdar dolayısyla vize süreci çok zorlu geçmiyor. Başvuruyu idata aracılığıyla gerçekleştirmek zorunlu son birkaç yıldır. Bende idata aracılığyla yapmıştım.

    Güzel bir agh deneyimi yaşaman dileğiyle.


    Ferda

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Ferda
    ben de çok çok çok ama çok istiyorum agh yapmak. fakat tek bir soru işareti var kafamda. şu an üni 2. sınıf öğrencisiyim.okulu bitirip mi başvursam yoksa okulu 1 sene dondurup mu? blog taki yazıların hepsini okudum. döndükten okulla ilgili bi adaptasyon sıkıntısından bahsedilmiyor hiç. ama gidenler mezun da olabilir tabi diye de düşündüm. şu soruyu cevaplasam içim çok rahatlayacak aslında bunun için de evs yi tecrübe etmiş olan birilerine ihtiyacım var. Şimdiden çok teşekkür ederim

    Gizem

    YanıtlaSil
  4. Rebecca Black'e benziyorsun.

    YanıtlaSil