31 Mart 2011 Perşembe

Bir AGH projesi hayatımızı değiştirebilir mi? Neden olmasın?



Benim İspanya maceram aslında daha üniversite yıllarımda başladı. Müthiş bir istekle, daha ne işime yarayacağını bile düşünmeden ispanyolca öğrenmeye başladım. Aradan 2 sene geçti, zor üniversite yıllarım sona erdi ve ben kafama koymuştum. İspanya’ya gidecektim!!:)
Agh’yi çok önceden duymuştum fakat hiçbir ayrıntılı bilgiye sahip değildim. Zira kabul edilmek için bir proje lideri olmam gerektiğini bile düşünüyordum. Kafamdaki tüm soru işaretlerine, bu konunun direk muhatabı Ulusal Ajans tarafından düzenlenmiş bir seminerde cevap buldum ve seminer çıkışı kararımı vermiştim bile!
Basvurdugum bazı gönderici kuruluşlar önceki kötü deneyimlerinden dolayı beni geri çevirdiler. Hatta belki yüzlerce gönüllü gönderen büyük bir kurulus, İspanya projesi istediğimi duyunca beni geri çevirip başka projelere yönlendirmeye çalıştı. Fakat İspanya konusunda kararlıydım ve vize sıkıntısını göğüslemeye hazırdım.
Yahoo gruptan duyurusunu aldığım projeye başvurdum ve kabul edildim! O kadar kolay ve cabuk oldu ki kabul edilmem, burada kendimi birçok gönüllüden daha şanslı adledebilirim. Belki de kader ağlarını çoktan örmüştü ve beni yönlendirmişti bileJJ
Tabi ki bundan sonra vize sıkıntısı yaşadım. Ev sahibi kuruluşumun yardımları sayesinde projemin başlama tarihinden 1 ay sonraya alabildim vizemi-tam ümidimi kesmişken- bu süreç İspanya’ya gidecek olan gönüllüler arasındaki en kısa süreçti! Projem bu sebeple 1 ay uzamış oldu ve ben istediklerimi hepsini gerçekleştirebildim.
Yani kısacası, çektiğim vize sıkıntısı şimdi bana hoş bir anı olarak kaldıJJ
Projem, bir kültür merkezinde cocuklarla ilgiliydi. Projeye kabul edilir edilmez, ev sahibi kuruluşumla diyaloğumu sıkı tutup bilmek istediğim herşeyi öğrenmiş, hatta orada gerçekleştireceğim kendi projemi de kafamda oluşturmuştum bile..Merkezdeki görevlerim dışında, çocuklara tiyatro ve dans dersleri verdim ve onlarla iki tane müzikal hazırladık ve sergiledik. İnanın benden hevesli olmaları, provalara koşa koşa gelmeleri, sahnede selam verirken bağıra bağıra beni de yanlarına çağırmaları herşeye değerdi!:)
Tabi ki sıkıntılarımda oldu, oda arkadaşımla can ciğer kuzu sarmasıyken birdenbire bana düşman kesildi, evde aynı odada onunla yaşayamaz hale geldim. Üstelik tamamen farklı kültürlere sahip olmamız işleri daha da zorlaştırıyordu. Ama çok şey öğrendim, yaşadığım güzellikler , edindiğim diğer mükemmel arkadaşlıklarım tüm küçük sıkıntıları aşmama yardımcı oldu, insanları kendi içimde bile olsa daha kolay affetmeyi öğrendim. En önemlisi herşeyin üstesinden gelebileceğimi ve sıkıntıları içimde büyüterek sadece kendimi harcadığımı farkettim.
İşime koşa koşa gidiyor, kültürel aktivite dolu o şehirde her aktiviteye katılmaya çalışıyor, ispanyolların müthiş enerjisinde etkileniyor ve kendimi cok daha sosyal hissediyordum.
Ve en güzeli, birdenbire –hiç hesapta yokken- bir kahraman cıkıverdi karşıma...
Şimdi , “hayatta evlenmem” diyerek büyük konuşmuş bir insan olarak, Türkiye’de evlilik hazırlıkları yapıyor ve Santiago’daki yaşantıma evli bir kadın, ve master öğrencisi olarak kaldığım yerden devam etmek üzere geri dönüyorum!!!:)

İPEK GÜLER- İSPANYA

1 yorum:

  1. merhaba ben şu an üni ikinci sınıftayım. ben de evs yapmak çok istiyorum fakat üniversiteyi bitirip mi başvursam yoksa 3. sınıfı bitirip bi sene okulu mu dondursam karar veremiyorum.bu konuda fikrini sorsam ne dersin bana?

    YanıtlaSil