!lkler özeldir. !lk sevgili, ilk aşk, ilk iş ve bunun gibi bir çok ilk, unutulmaz kolayca
hayat boyunca. Benim içinde EVS öyle olmuştu. ilk yurtdışı deneyimim, ilk defa farklı bir
kültür tanıyışım, ilk defa kendi dilimin kullanılmadığı bir ülkede insanlarla anlaşmaya
çalışmak ve ilk yabancılarla başlayan unutulmayan arkadaşlıklar ve daha onlarca ilk…
Bundan 4 yıl önceydi ilk EVSim ve ozaman kendi kendime demiştim bir gün bunu tekrar
yapmalısın. Kısa dönem EVS yapmam bana EVS ve Avrupa Birliği Projelerini tanıma fırsatı
yarattı. EVS in ne kadar da yararlı ve güzel bir şey olduğunun farkına varmama neden oldu.
Ardından yıllar geçmesine rağmen ilk EVS’imden aklımın bir köşesinde hep ikinci EVS’imi
ne zaman yapacağım fikri duruyordu. Üniversiteyi bitirir bitirmez herkes de olduğu gibi ben de
ne olacağım teleaşı başlayınca bunun EVS yapmak için güzel bir fırsat olacağını düşündüm ve
soluğu Serkan'ın yanında aldım. Hemen nasıl bir proje aradığımı ve hangi yönlerde kendimi
geliştirmek istediğimi anlatarak proje bulma konusunda yardım istedim. Kendisi beni kırmadı ve yardımcı olacağını söyledi ve birde şansımın yaver gitmesi sonucunda aradan 5 gün
geçmeden Serkan beni aradı ve proje bulduğunu başvurup başvurmak istemedi#ğmi sordu.
$aşırmıştım bu kadar erken olmasını beklemiyordum ama bu kaçırılmayacak bir fırsattı ve
bende kaçırmadım ve böylelikle bir “Portekiz Macerası” başlamış oldu.
Portekiz neresi ? insanları nasıl ? sevecek miyim ? Harita nerede ? gibi sorular
kafamda belirmeye başladı. Çünkü Portekiz hakkında tek bilgim kısa dönem EVS yaparken
tanışmış olduğum arkadaşım Cloudia idi ve başka hiç birşey bilmiyordum. Projeyi kabul
etmiştim çünkü direk benim istediğim gibi beni geliştirecek bir projeydi yani ülke değil direk
proje seçmiştim. Projeyi kabul edişimin ardın proje başvurusu bekleme süreci vize işlemleri gibi
bir süre prosedürü atlattıktan sonra 1 $ubat 2010 tarihinde artık Portekizdeydim.
Bana ilk söylenilen ve internetten araştırdığım da öğrendiğim Portekizlilerin rahat
insanlar olduğu aceleci davranmadıklarıydı. Bu yüzden havalanında yarım saat beni
almalarını bekleyerek bu tecrübeyi gelir gelmez tatmış oldum.Portekize geldiğimde
şaşırmıştım hava gayet soğuktu. Evlere de merkezi ısıtma sistemi yok ve elektrikli sobalarla
ısınıyorduk. !nsanlar farklıydı ve !ngilizce konuşan pek fazla yerel halk olmadığından
alışverişlerde beden dilini ve anlamasalarda ingizlicemi kullanıyorudum ve her yer küçük
kafelerle doluydu. !lk bir ay çevreyi tanıma ve insanalara alışma ile geçti. Ama her şeyi
tanıma keşfetme Varış eğitiminden sonra iyice pekişti. Artık lizbona nasıl gidilir gezilecek
görülecek yerler nerelerdir gibi bir çok yeni yer ve bilgi öğrenmiş oldum ve arkadaşlar da
cabası. Ama portekizde kış her zaman karanlık ve yağumurluydu buda insana hiçbir şey
yapma isteği vermiyordu.
Portekizde 4. aydan sonra artık basit cümleler kurabiliyor ve isteklerimi
anlatabiliyordum ve Türklerle (Erasmuslarla) tanışmaya başladım artık hem evs hemde
erasmustum yani kimi zaman Evs lerle kimi zaman erasmuslarla takılıyordum ve portekize
iyice alışmıştım. Artık canım sıkıldığında lisbonu gezmeye gidiyor arkdaşlarımla buluşuyor
zamanımı dolu dolu geçiriyodum.
Portekizde 6. Ayıma geldiğimde yaz gelmişti ve bu festivaller ve plaj zamanı demekti.
Yazın burda bir çok çeşitte festivaller oluyordu ve portekiz plajları ve sörf yapma olanakları
ile meşhurdu. Ayrı artık portekizde oturma iznimde vardı kışı atlattıktan sonra en çok yapmak
istediğim şeylerden birini yapmaya karar verdim. Direk internetten ucuz uçak bileti
araştırmaya başlayıp avrupayı gezecek ve keşfedecektim. Daha rahat olmak için bu seyehati
tek başına yapmayı kararlaştırdım. Ve yaptım da ;sırt çantamı alıp portekizdin porto şehrinden
madrid sonrasında paris ardından barselona dolu dolu 10 gün geçirip unutulmayacak bir avrupa turu yaptım.
Portekizde 8. Ay dolduğunda artık yerel halkın konuştuklarını anlayabiliyordum. Ama
portekizceyi hala akıcı bir şekilde konu"amıyordum ve konuşmak için çalışıyordum.
Portekizcemin gelişmesi için hertürlü kültürel etkinliğe katılmaya çalışıyordum. Bu yüzden
zamanımın çoğunu evde değil dışarda arkadaşlarla birlikte geçirmeye özen gösteriyordum.
Ve artık 9.5 aydır Portekizdeyim bu demektir ki projenin sonları yaklaşıyor ve geri
dönme zamanı yavaş yavaş geliyor. Bilmiyorum geri dönmeye hazır mıyım. Gerçek şu
türkiyeyi arkadaşlarımı ve ailemi özledim ama bunu adım gibi biliyorum türkiyeye dönünce
de burayı özleyeceğim ve geri gelmek istemeyeceğim. Bakalım günler neler gösterecek...
Portekizden Sevgilerle
Enes UYSAL
2010-Kasım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder