Değerli Gençler!
İtalya'nın Vinci şehrinde gerçekleşen "Migr-Action" isimli gençlik değişimi projesine katılan Gökcan YÜCE'nin sizlere söyleyeceği birkaç şey var. Gökcan'ın deneyimlerini hiç değiştirmeden kendi ağzından sizlerle paylaşıyoruz, benzer hikayeleri tüm gençlerimizden duymak ve daha fazla gencimize hareketlilik imkanı sağlamak dileğiyle.
---------------------
Bugün projeden dönüşümün 14.günü ve ben hala projede
yaşadığım mükemmel günlerin etkisindeyim. Aslında çok hızlı gelişti her şey.
İkİ hafta içerisinde şansımın da yardımıyla dahil oldum projeye. Açıkçası
giderken hiç bu şekilde hayal etmemiştim. Olaya biraz 10 günlük bir proje bana
ne katabilir ki diye düşünürken, son 2 gün kala acaba projeyi uzatabilir miyiz
ya durumda buldum kendimi:)
Baştan başlamak gerekirse İtalya’ya vardık, Lariss bizi
karşıladı. Projenin gerçekleşeceği yere ulaştık ve direk projeye başka
ülkelerden katılan katılımcılarla tanıştık. Ortam ilk başta çok tuhaf geldi, sonuçta
bir Manastır’da kalacağız ve ben hayatımda kaç kere Kiliseye girdim onu bile
bilmiyorum. Bir yandan ortam adaptasyonu, bir yandan çevreye ve arkadaşlara
uyum sağlama sürecini kafamdan hesap ediyorum falan. Neyse 1 gün bile geçmedi
baya kaynaştık diğer katılımcılarla, ki benim için bu tarz şeyler çok
önemlidir.Eğer bulunduğum yerde iyi ilişkiler kuramazsam çok sıkıcı bir insan
olabilirim : )
Zamanla beraber yani 2-3 içinde biz baya kaynaştık
arkadaşlarla. Özellikle Portekizlilerle adeta kardeş haline geldim. Odalarında
boş olan bir yatak ve dolabı benim için hazırlamışlardı ve ben bildiğiniz oda
değiştirip Portekizlilerin odaya taşındım. Beraber bir sürü güzel olay yaşadık,
birbirimize destek olduk, bu 10 günlük süre içerisinde her anın tadını
çıkardık. Geri dönüp baktığım zaman çok güzel arkadaşlarım hatta sırlarımı
paylaştığım kardeşlerim oldu. Artık biliyorum Portekizde’de bir evim var veya
İspanya’da, Estonya’da da kapılarım var...
Projenin içeriğine gelirsek, Migr-action adında bir
projeydi. Tahmin ettiğimden çok şey kattı gerçekten bana. Aktiviteler, ve
yapılan sunumlar, hazırlanan projeler beni her anlamda geliştirdi, bakış açımı
genişletti ve şuan öğrendiklerimi hayatıma uyarlamaya başladım.
Benim için en önemli konulardan bir tanesi ise yeni
kültürler tanımaktı. Bu anlamda belirli
kültürleri yakından gözlemleme şansı elde ettim. Olaylara nasıl
yaklaştıklarını, sorundan ziyade çözüme odaklandıklarını ve hayata, eğlenmeye,
çalışmaya nasıl baktıklarını gördüm.
Aslında daha yazılacak çok şey var bende. Bunlar sadece
kelimelere dökülen ufak kısmı. Hani bir klişe vardır ya ‘’Ölmeden okunması
gereken 100 kitap’’ diye, işte bu okunması gereken 100 kitaptan, yaşanması
gereken onca güzel şeyden bir tanesi oldu benim için...
GÖKCAN
YÜCE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder