2 Nisan 2010 Cuma

Torunlarıma Hikayeler (kısım 2)

Her şey her zaman çok düzgün gitmedi tabii ki. Hayatımın en güzel yere kapaklanışını Almanya topraklarında yaşadım ve yeri cidden öptüğümü hatırlıyorum. Ya da Baltık Denizi yaz kampında gece yarısı ormanda çocuklar için düzenlediğimiz gece yürüyüşünde bir saat boyunca ormanın bir yerinde çocukları korkutmak için tek başıma beklerken, sineklerin istilasına uğrayıp ertesi üç gün boyunca yüzümün aşırı derecede şişmesinden dolayı Bülent Ersoy gibi dolaşmam! Çocukları sadece ben korkutmadım, diğer ekip üyeleriyle -kamp yöneticileriyle- beraber korkuttuk ama onlara bir şey olmadı. Anneannem nazar var dedi! Nazar sadece bir Türk'e değdi anlaşılan!

.....................................Tırmanış sonrası aşağıya nasıl tek parça ineceğimi düşünürken

..............................ani bastıran şiddetli yağmur, ıslanmış kayalıklar şiddetli rüzgar ve panik

.............................................işte buraya tırmandık, tırmanmayanlar da oldu tabii

Bu kamplar sayesinde hayatımda ilk defa kaya tırmanışı yaptım. Tırmanmak çok zor bir şeymiş ve esas önemli kısım çıktıktan sonra inmekmiş. 96 Metreden iple aşağıya bir komando gibi inmekten başka çarem yoktu. Ellerim hala terliyor o anları düşünürken. Şu an İzmir Hilton'un çatısından da aşağıya iple inebilirim! (Çok atmış olarak gözükebilirim.) Baltık Denizi kampında gittiğimiz macera ormanını eğer merak edenler varsa bilahare anlatırım. Bu kampların en güzel kısmı, oyun, eğlence içinde geçmesiydi, cebimden para çıkmamasıydı, sınırsız eğlence ve yeni güzel deneyimlerdi ama elbetteki olumsuz kısımları da vardı; oyun oynamak istemeyip, ansiklopedi okumak isteyen çocukları motive etmeye çalışmak, trende eşyalarını unutanlar, karınca gözlemleyicileri, gece yarısı üç litre kola içtikten sonra kusanlar vb...

.................................................yağmur yağdı-dindi ve işte ayaklarımızın altında gökkuşağı !

......................................................................işte zorlu iniş

.................................burası başka bir kayalık, artık ben de cool bir şekilde inebiliyorum :)

AGH boyunca iki haftalık Türkiye, aile ziyaretim oldu ve ben buradayken projemden 5 arkadaşım beni ve ailemi ziyarete geldiler ve bizde bir gece kaldılar. Bodrum'a bir değişim programı için gelmişlerdi, bir nevi "Geçiyorduk, uğrayalım" oldu. AGH devam ederken böyle bir şeyi acaba kaç AGH'li yaşadı inanın çok merak ediyorum. Bir ara da ucuza bulduğum Ryanair biletiyle, İtalya seyahatini araya sıkıştırdım ve Couchsurfing olmadan AGH olmaz dedim ve Roma'da Couchsurfing sayesinde bulduğum bir evde kaldım. Çek Cumhuriyeti gezisi, dernek ve proje sayesinde gerçekleşti ve ben sadece bira paralarını ödedim. On iki ay boyunca tatillerimin hepsini kullanamadım, hatta fazla mesailerim de vardı, isteseydim kullanabilirdim ama benim başka bir hedefim dil sınavını geçmek vardı ve bu biraz para tutuyordu. Neyse ki Türkiye'den hiç para takviyesi ile bu sınavı geçebildim. Şu an bu sınav sonucuyla Almanya'da üniversite öğrenimi görebilirim :)

..................................................................................mentorum ve ben Kordon'da

...........................en iyi arkadaşım Franz ve ben Kumrucu İzzet'in civarında tavla oynarken

Koro olarak yıl boyunca sekiz konser verdik. Bu koro sayesinde şu anda çok sesli söyleyebilme yetisini kazandım. Ayrıca altmış tane farklı yaşlardan Alman arkadaşım oldu. Eğer Erfurt'a turistik amaçla gidersem kalacak yerim çok. İçinde bulunduğum koro yarı-profesyonel bir koroydu ve ben o insanların arasında yer edinebildiğimden dolayı ayrıca mutluyum! :)

Yaşadıklarım itibariyle, çok güzel bir süreçti. Tek keşkem şu: "Keşke Ryanair'in uçtuğu herhangi havalimanına çok yakın olabilseydim" Ama bunun hiç bir önemi yok! Belki sadece İtalya ve Çek Cumhuriyet'ine gidebildim ama gerek yabancı dil anlamında gerekse yeni arkadaşlıklar ve ülkemi temsil anlamında hedeflerimin de ötesine geçtim. Yaşadıklarım şu an gülümseme olarak yüzüme yansıyor, umarım bu farklı gülümsemeden siz de benim gibi edinirsiniz.

Sevgiler...

Berkan Zerafet
Almanya 2008-2009


tarihi erfurt belediye binası kutlama salonu ve ilk konserim

noel konseri, ilk kilise konserim

5 yorum:

  1. bende agh yapmak istiyorum almanyada bana yardımcı olurmusun?

    YanıtlaSil
  2. yardımcı olurum ama şu an askerdeyim, 12 nisandan beri ancak dışarı çıkabildim.. 30 haziran sonrası serbest olacağım, o tarihten sonra ancak etkin olarak yardımda bulunabilirim..

    YanıtlaSil
  3. çok teşekkür ederim:)bekliyorum yardımlarını..

    YanıtlaSil
  4. Ben de AGH programına katılmak istiyorum.Almanyada yüksek lisans planlarım vardı ama önce böyle bir programla orda bulunmak gerçekten çok güzel olucaktır diye düşünüyorum.Almanyada AGH hakkında yardımcı olabilirsen çok memnun olurum :)

    YanıtlaSil
  5. "berkan.zerafet@gmail.com"

    :)

    YanıtlaSil