Merhabalar, ben Yasin Acar. İzmirliyim, Ege
Üniversitesi Halkla ilişkiler ve tanıtım bölümü mezunuyum ve bugünlerde,
Polonya'da bir Erasmus+ EVS projesi için
gönüllü olarak çalışmaktayım. Bugünlerde, burada yaşadıklarım ve öğrendiklerim,
beni buralara getiren sebepler hakkında hafızamı yoklamaya başladım ve aklıma gelen, değerli olduğuna inandığım hikâyem ve
deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Her şey bir arkadaşımın "EVS diye bir
program varmış, bir araştır istersen" demesiyle başladı. Araştırdım ve
bulunduğum şehir İzmir'de TREX EVS adlı bir dernek buldum, internetten bulduğum
numaradan aradım ve randevu aldım. Randevu gününe kadar kafam karışıktı. EVS
hakkında sayısız yazı okumama rağmen net bir fikrim yoktu. Randevu günü geldi
ve derneğin kapısını çaldım. Kapıyı Yunan bir gönüllü açtı. Çat pat Türkçesiyle
ve güler yüzüyle hoş geldin dedi. Tabii Yunan aksanıyla...
"Hosgıldin"... Çok güzel bir karşılama olmuştu. Ayrıca ofiste
Polonyalı başka bir gönüllü daha vardı;
İzmir'deki 1 yıllık gönüllüğünün ilk
günüymüş. Bir Yunan, bir Polonyalı, Bir Türk başladık konuşmaya. Aklımda,
çeşitli ülkeler hakkında, çeşitli projeler hakkında sorular vardı. Çat pat
ingilizcemle başladım sorular sormaya. İlk başta çekinmiştim. Daha önce
tanımadıkları biriyle niye uğraşsınlar ki diye düşünüp duruyordum. Konuştukça,
sorular sordukça kendimi daha iyi hissettim. Gönüllülüğün ne olduğunu anlamaya
dair ilk adımımı atmış; bu görüşme sırasında birçok duyguyu aynı anda
yaşamıştım. Hiçbir sorumdan sıkılmıyor, cevaplamaktan zevk alıyorlardı. Daha
sonraları bu dernek hakkında, Türkiye’den başka ülkelere gidip, gönüllülük
deneyimi edinip bu motivasyon ile bu derneği kurduklarını öğrendim. Bu
görüşmeden sonra TREX EVS Derneği’nin eğitimlerine, İngilizce konuşma
kulüplerine ve Türkiye çapında gönüllülük ve benzeri projeler yürüten
organizasyonların düzenlediği etkinliklere katılmaya başladım. Rutin eğitim
yöntemlerinin ve rutin deneyimlerin çok dışında, hem yaratıcılığa teşvik eden
hem eğlendiren hem de öğretici unsurları bir arada bulunduran önemli eğitimlere
katıldım ve çok değerli deneyimler edindim. Tabii bu süreçte yeni insanlarla tanışma,
farklı sohbetlere katılma ve güzel dostluklar kurma şansı da buldum. Bu kadar
güzel deneyimler edinmişken durmak yoktu tabii. Bir yandan başka bir ülkeye
açılmak, bu deneyimleri başka bir ülkede de yaşamak, farklı kültürleri tanımak
istiyordum.
Gün geldi ve derneğim ile ortak
uğraşılarımız sonucunda Polonya'nın Wroclaw şehrinde "Avrupa Kültür
Başkenti" konulu bir projeye kabul edildim. İşte bu yazıyı, Polonyanın çok
güzel bir şehri olan Wroclaw'dan sizlerle paylaşıyorum. Projeye kabul olduktan
sonra vize başvuru süreci, prosedürler, alışveriş, hazırlıklar derken işte şu
an buradayım. Bu şehre ulaşır ulaşmaz yaşadığım mutluluk gelecek günlerde
olacakların ilk sinyali gibiydi. Festival, konser, tiyatro ve kamp gibi
eğlenceli ve büyük organizasyonlarda gönüllü olarak çalışma fırsatım oldu. Hem
de 6 farklı milletten 11 farklı gönüllü takım arkadaşımla.
Birçok insanla
tanıştım ve çok güzel zamanlar geçirdim. Her gün yeni bir maceraya açılan yeni
bir kapı, her gün yeni bir bilgi ve deneyim... Tüm bunlardan sonra gönüllülüğe
attığım ilk adımlar geliyor aklıma. Gönüllülük adına ilk hissetiklerim bana bir
şeyler fısıldamıştı ve ben bu fısıltıyı takip etmiştim. Bu takip, beni bambaşka
bir ülkeye ve çok değerli deneyimler edineceğim bu güzel şehire getirdi. Böyle
bir deneyimi herkese tavsiye ederim.
Gönüllülük projem hala devam ediyor ve ben
daha çok şey öğreneceğim ve bunu mümkün olduğunca başkalarıyla paylaşacağım.
Tıpkı TREX EVS derneğinin benimle paylaştığı gibi... Belki başka bir yazıda,
belki yüz yüze ama mutlaka görüşmek üzere...
Hayatına kazandıracagı o kadar şey var ki! senin adına sevindim ve TR ye dönünce o kadar özleyeceğin anın olacak... Ben de 2012-2013 döneminde Romanya da gönüllük projesinde çalışmıştım ve hala özlüyorum. Başta ingilizce olmak üzere çalışma hayatında insanlarla başetmeyi, onları kolay tanımayı öğretecek. İYİ EĞLENCELER :)
YanıtlaSil