16 Ekim 2010 Cumartesi

Mehr als Urlaub - 1




Herşey 2002 sonlarına doğru başladı. Aslında daha öncesinden öğrenmiştim Avrupa Gönüllü Hizmeti'ni, ya da diğer adıyla EVS'i. Bana verebileceklerini ve benden alabileceklerini... Daha çok verecekleri üstüne düşünüyordum.

Üniversite bitme aşamasındaydı ve sonrasını düşünüyordum. Bir yandan da onca senedir aralıksız devam eden eğitim hayatıma biraz ara vermeyi istiyordum. AGH benim için bulunmaz bir fırsat olacaktı. Bir de o dönemde dernekten (AEGEE-Istanbul) 3 arkadaş AGH yapmak için yurtdışına gideceklerdi. İkisi İspanya'ya, bir arkadaş ise Avusturya'ya gidecekti. Onların heyecanını gördükten sonra ben de kesin kararımı verdim.


Yakın bir geçmişte Köln'deki koordinatör bir organizasyondan bir temsilci derneğimizi ziyaret etmişti. İstanbul'dayken görüşememiştim ama daha sonrasında kendisiyle temasa geçmeye karar verdim. Bu ilk aşamaydı. Yani karar vermek nereye gitmek istediğime.
İkinci aşamada şehir vardı. Daha doğrusu 'Nasıl bir şehir?' sorusunun cevabını vermek gerekiyordu. Birkaç ay önce yaptığımız eylem 1 projesine katılan Alman partner de AGH gönüllüleri alıyordu. Fakat yerleri şehir merkezinden uzakta, ufak bir kasabadaydı. Sonradan öğrendiğim kadarıyla bir köydeymiş proje. O arada da ikinci kararımı verdim: Büyük bir şehire gidecektim. Hani bir laf vardır, boğulacaksan büyük denizde boğul diye. Ben de Köln'ü tercih ettim iki seçenek arasında. Farklı yerler de araştırabilirdim ama bu fırsatı da değerlendirmek gerektiğini düşündüm. Köln bambaşka bir şehirdi, bunu sonradan öğrendim.

O ara tek başıma düşünürken başka arkadaşlarla tanışıp onlara da anlatmıştım. Bir arkadaşım da gelmek istedi ve işlemlere başladık. İşlemler derken başvurma aşamasına daha vardı. Öncesinde proje belirlemek gerekiyordu. Görüştüğüm organizasyon koordinatör olduğundan ellerinde farklı projeler vardı. Bu da bana seçme özgürlüğü tanıyordu. Yaklaşık 15 proje içinden 3 proje seçtim. Özgeçmişimi değerlendirdikten sonra ilk seçtiğim projeye kabul edildim. Çocuklarla ilgilenmeyi sevdiğimden çocuk ve gençlerle ilgili bir organizasyon seçmiştim.
Son aşamadan önce, yani projeye resmi olarak AB Komisyonu'na başvurma aşamasından önce, projeyle ilgili detayları ayarlamak gerekiyordu. Her projede bunların değişiklik gösterebildiğini öğrenmiştim sonradan. Bana ilk olarak söylenen başka biriyle aynı yeri paylaşacağım şeklindeydi. Ben bu konuda çok da sıcak olmadığımdan kendi özel odamın olmasını istediğimi bildirdim hemen. Önemli bir konu bu çünkü. Kişisel hayatım orada geçecekti bir sene boyunca. Her ne kadar arada değişebilse de kalacak yerler, yine de baştan ayarlamamın faydalı olacağını düşündüm. Bunun üstüne bana kiliseye bağlı bir yurtta oda ayarlandı. Herkesin kendi odası bağımsız olduğundan bana uygundu. Zaten kalan diğerleri de, gittikten sonra gördüm, hep gençlerden oluşuyordu.
Tüm bunlardan sonra da son aşama olarak proje başvurusunu yaptık 1 Haziran 2003'de. Yani hazırlık dönemi olarak yaklaşık 6-7 aylık bir dönem geçmişti. Bu sürenin uzunluğu, aradaki haberleşme benim projemin sonraki aşamada daha sağlıklı geçmesini de sağladı.
Ulusal Ajans o sıralarda yeni kurulmuş olduğundan benim projem EUROMED fonları tarafından karşılandı. AB Komisyonu'na başvurduğumuzdan bekleme süresi 5 ay idi. 15 Kasım'da gitmem gerekmesine rağmen 12 Kasım gibi ancak kabul geldi. Normalde kabul geldikten sonra vizeye başvurulması gerekiyordu ama koordinatör organizasyon sürecin uzunluğunu bildiğinden onlardan aldığım davet mektubu ile Temmuz ayında başvurmuştum bile projeme. Kabul gelmese dahi kendi fonlarıyla karşılayacaklarını söylemişlerdi çünkü. Neyse ki projem kabul edildi ve birkaç gün içinde hemen biletimi ayarlayıp Köln'e doğru yola çıktım 16 Kasım 2003'de...
Bir sene sürecek Köln serüvenimin ilk adımıydı bu. Aynı zamanda hayatımın hem en kötü hem de en iyi dönemini yaşayacaktım...





Azem Alptekin
Almanya , 2003

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder