Şebeke,
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Kuruluşları Eğitim ve Araştırma
Merkezi tarafından, İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Biriminin
ortaklığı ile yürütülmektedir. Finansmanı, Avrupa Birliği tarafından sağlanan
proje, genç yurttaşların karar alma süreçlerine etkin katılımının sağlanmasını
hedeflemektedir.
Bu
doğrultuda 26 Nisan-03 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’nin farklı yerlerinden
10 farklı sivil toplum kuruluşunu temsilen 10 farklı gençlik çalışanının
katılımıyla gerçekleştirilmiştir. 7gün süren çalışmada 23 kurum ve kuruluş ile
görüşmeler gerçekleştirilmiş ve gençlerin karar mekanizmalarına dahil olması
yönünde görüşmeler yapılmıştır.
Kurumumuz
temsilcisinin de katıldığı organizasyonda gerçekleştirilen çalışma ziyaretleri
şu şekildedir; Gündem Çocuk, KAOS GL, Dünya Bankası, STGM, Solfasol, Hafıza
Merkezi, AB Türkiye Delegasyonu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Gençlik
ve Spor Bakanlığı, Dikmen Vadisi Barınma Hakkı Bürosu, Denge Denetleme Ağı,
Ulusal Ajans, AB Bakanlığı, Ail eve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kalkınma
Bakanlığı ve TBMM ( Kanun ve Kararlar Başkanlığı, Anayasa Komisyonu, İnsan
Hakları Komisyonu, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, Dilekçe Komisyonu,
CHP Grubu ve AKP Grubu).
Bu
ziyaretler sırasında öne çıkan bazı sözlere bakacak olursak;
· Sivil Toplum kuruluşlarını dahil etmeye özen gösteriyoruz (Bakanlıklar)
· Sesimizi duyurabilmek adına farklı yollar bulmak ve uygulamak zorunda kalıyoruz. (Sivil Toplum)
· Lobicilik çok önemli fakat bir o kadarda zor (Sivil Toplum Kuruluşları)
· Sivil Toplumu en fazla dahil eden Bakanlık biziz (Bakanlıklar)
· Mevcut Anayasa bile, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin çok üstünde haklar veriyor (Meclis komisyonlarından birisi)
· Sivil Toplum yok bitirildi (Bir bürokrat)
· Sivil toplumun dahil olmadan yana bir sıkıntısı yok, kamunun dahil etmesiyle ilgili bir sıkıntı mevcut (Bir katılımcı)
Gördüğünüz
gibi kamunun ve sivil toplumun olaya baktıkları eyrler çok farklı. Bu durumda
sıkıntı kamuda mı? yoksa sivil toplumda mı? Tabi ki ikisinde de değil hata var
fakat burdaki ana husus iki tarafın birbirini dinlememesi olsa gerek.
Görüşülen
kamu kurumların nerdeyse hepsinin söylediği “biz fikirlere açığız. Fikirlerinizi
önerilerinizi bizimle paylaşın.”. Sanırım bu durumda bize düşen zaman zaman ne
kadar umutsuzda olsak mevcut kanalları zorlayarak kamuya biz burdayız ve bunu
istiyoruz diyebilmek.
Meclis
komisyonlarıyla ilgili belkide en dikkat çekici konu ve komisyon çalışanlarının
yönlendirmesi ise, “bize fikirlerinizi aktarın fakat gerçekten birşeylerin
değişmesini istiyorsanız, milletvekillerinin ikna edin ve onlar konusu meclise
taşısın, bunda da en etkin yöntem sor önergesi olacaktır.”
Kısaca
özetlemek gerekirse sivil toplumun kamu tarafından dahil edilme anlayışı ile
sivil tolumun bu konuya olan yaklaşımları birbirlerinden çok farklı. Bu
yüzden belkide denememiz gerekn yol bizim anladığımız değil, onların anladığı
yöne yaklaşabilmek olsa gerek.
Şebeke:
Gençlerin Katılımı Projesi Ankara Çalışma Ziyareti’nin çıktılarına ilişkin bir
rapor yakında proje ekibi tarafından yayınlanacak ve bizde sizinle
paylaşacağız. Fakat çalışmaya ait bilgiler, video görüntüleri ve fotoğraflar
için şebeke projesinin aşağıda yer alan linklerini inceleyip, tapik
edebilirsiniz.
Çetin Akın
SEBEKE iletişim bilgileri;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder