7 Ağustos 2011 Pazar

Güney Afrika Macerası Devam Ediyor



Eee nerede kalmıştık? Aaa, evet  Dubai’de  havaalanında; hava alanından kafamızı çıkarır çıkarmaz anladık ki cehennemdeyiz ve normal havada nefes almak mümkün değil:)
Oysa bir gün önce İstanbul bize çok çok sıcak gelmişti de ağlanmıştık, burayı gördükten sonra memleketimin havasına can kurban demek istiyorum…




Hemen minibüse atlayıp tekrar klimalı ortama giriyoruz ki nefes alabilelim. Ama klima olan her yer de normalinden fazla soğuk, o yüzden otobüsten in otele gir, otelden çık, otobüse bin, oradan in başka bir yere gir; sıcak, soğuk, sıcak, soğuk…. Hasta olmamak işten bile değil ama olmamamız lazım daha yolun başındayız…



Otele gidip uçakta bize hediye edilen pastayı yedik ve bir şeyler içerek hemen odalarımıza çekildik. Uyumak  için fazlaca vaktimiz yok  erkenden kalkıp hazır içine girmişken şehri bir görelim diyoruz. Havaalanında olmamız lazım en geç bir gibi.

Sabah kahvaltımızı edip nerelere gideriz, nasıl ederiz tartışmaları yaparken resepsiyonun orda masası olan bir kadın  bize tur satmak istedi. 9-11 arası 30 dolar, arabayla görülmesi gereken her yere götürüyorlarmış… Başta çok sıcak bakmasak da bu sıcakta yapılacak en mantıklı işin bu olduğuna karar veriyoruz ve pazarlığa girişerekten fiyatı 22 dolara indiriyoruz.

Uçakta Dubai sonrası herkese Dubai deyince aklına gelen ilk 3 şeyi söylemelerini ve Dubai’ye gidenlere bir tavsiye vermelerini  söyledim. Dubai de neler yaptık bakmadan önce belki bunları yazabilirim;

Lara; 1- Şantiye     2-Fallik      3- Bütün dünya aç ulan yüzünüze gözünüze dursun!
Tavsiye:  Niye geldiklerini iyi bilsinler.
Açelya:  1- Asosyallik      2- Binalar      3- Para
Tavsiye: oksijen tüpü!!!
Vedat; 1- Vanlı eleman      2- nem     3- Para
Tavsiye: Arabadan dışarı çıkmasınlar!
Nilay; 1- Kum    2- Cehennem sıcağı       3- Klima
Tavsiye: Dubai de vakit harcamayın!
Tahsin; 1- Yedi  yıldızlı otel     2- Palm Island   3- Zenginlik
Tavsiye: Kafaya klima takip gitsinler!
Ve ben Büşra; 1- Sıcak 2- soğuk 3- Sıcak  peki gerçek bir liste ; 1- Alev üfleyen hava    2- Binalar    3- Burj el Arab ay bir de klimalar…
Tavsiye: Gitmeyin çok gereksiz!!

Turumuz başladı, küçük minibüste Hint bir çift, uyuklayan  bir şoförümüz, Pakistanlı  bir rehberimiz ve biz varız. Aa bir de  bir Amerikalı var, uçağını kaçırmış bari tura gideyim demiş, öyle dedi…









Şehir tam bir şantiye halinde zaten öğrendik ki topu topu 30 yıllık bir tarihi var. Adamlar parayı bulmuşlar çölün ortasına kurmuşlar şehri; oteller, iş merkezleri, AVM’ler, gökdelenler… Hala inşaat halinde olan tonlarca yapı var. Sokaklarda kimsecikler yok, zira bu sıcakta birkaç dakika bile imkânsız gibi. Sadece işçiler sokaklarda onların haline oldukça üzülüyoruz ama elden ne gelir?

Hava inanılmaz sıcak ve nemli, bazen arabadan iniyoruz fotoğraf çektirmek için ama birkaç dakikadan fazla duramıyoruz. Dünyanın en uzun binasını gördük, hatta ben önünde Hint çiftle fotoğraf bile çekildim. Sanırım simdi bir de Hintli bir ailem var, zaten herkes Hindistanlılara benzediğimi soyluyor, bana fotoğrafı gönderecekler maille, onlara kartımı verdim. Sonra yedi yıldızlı çok meşhur bir otel var ya -Palm Island sanırım ismi- onu gördük iste birkaç bina daha gördük de safi bina yani şehir, no nature, no history... Anlam veremedik çok zenginler buraya tatile geliyormuş ya, şehir de kendini turizm şehri olarak tanıtıyor , çok param olsa hayatta da buraya gelmem yani nokta.

2 saatlik turumuzu sıcaktan bunalmış bir halde  bitirip otele geri donduk. Kısa bir dinlence sonrası öğle yemeği, otelden çıkış ve ardından Dubai International Airport!!! Buranın duty free si çok ünlü sanırım. Ucuz olduğunu iddia edenler de var ..Son 3.5 yıldır almak istediğim parfüm belki gerçekten burada ucuzdur diye bakınıyorum ama gelin görün ki koca koca dükkânlarda bir tek benim istediğim parfüm yok.

Neyse sonrası uzun bir yolculuk neyse ki Emirates harika 8 saat havadaydık puff uyuduk, yemek yedik, film izledik, bir şeyler içtik, sohbet ettik, sıkıldık ve sıkıldık. Bitmek bilmedi.

Aaa bir de hosteslerle kanka olma hikayemiz var tabii, 2 hostes var çok tatlılar yav çok da eğlenceli ve şakacı… Ellerinde fotoğraf makinesi çocukların fotoğraflarını çekiyorlardı, sonra bizimde çekin deyince bir dolu fotoğrafımızı çektiler, hatta kafalarına taktıkları özel bir şapka var  onlardan getirdiler Nilayla kafamıza takip fotolar çekindik sonra da üzerine not yazıp bize hediye ettiler fotoları. Pek sevdik kızları  sonra çocuklara verdikleri pelüş oyuncaklardan bir tane istemiştim bir baktım koca bir torba getirdiler bana , Tahsin’le Vedat’a da başka hediyeler getirmişler…Biz de onlara nazar boncuğu hediye ettik. Micheala Slovakyalıymış, coğrafya okumuş, Ilia ise avukatmış hatta Tr de 2 sene çalışmış sonra  sıkılmış isinden hostes olmaya karar vermiş işlerinden zevk alıyorlar gibi görünüyor şimdilik çünkü bizi de çok eğlendirdiler…

Uçak sonrası ne mi oldu? Bir sonraki yazıda hehehe


Büşra Güder
Güney Afrika, 25 Temmuz 2011



2 yorum:

  1. Devamını merakla bekleyen bir okurdan

    Sevgiler, ^^

    Luna.

    YanıtlaSil
  2. okurken çok eğlendik:)

    ebru-merve

    YanıtlaSil