22 Şubat 2012 Çarşamba

Avrupa Komisyonu sayesinde Capetown'u da gördük ya ..

Şimdiye kadar elimden geldiğince Güney Afrika ve Dubai gözlemlerimi paylaştım sizlerle. Gerçi daha vardır anlatılacaklar ya, gün gelir onlar da yazılır ..

Ama Afrika maceramızın en bomba kısmı CapeTown ziyaretimizdi bence:))

Güney Afrika'ya gideceğimiz belli olduğu andan itibaren Capetown hep ağzındaydı Nilay'ın... Bense ne yalan söyleyeyim ne öncesinde ne de kampta olduğumuz süre boyunca hiç motive olmadım bu konuda. Kamp süresince de hep planlar yapmaktaydı Nilay; kim kim gidilecek , kalıncak yerler, neler yapılacak, para hesaplamaları, uçak bileti araştırmaları, yoksa otobüsle mi gidilse soruları, izin günleri falan hep konuşuldu. Bense her sorduklarında hayır gitmicem dedim Hem -nedendir bilmiyorum- motive değildim hem de param yetmez diye düşünüyordum...

Neyse gel zaman git zaman kamptaki işimiz bitti. Herkesler geriye kalan zamanda biryerleri görmenin peşinde planlar yaptı. Ben de bizim kızların Capetown ziyaretine çok kısa bir süre kala aniden kararımı değiştirdim ve Nilay, Açelya ve Lara'dan oluşan Capetown ekibine katıldım. Tabii sonradan farkediyorum ama hayatımın en doğru kararlarından birini vermişim o an :))

Capetown uçak biletlerimizi aldık, kamptan ağlaşmalar, fotoğraf çekilmeler, vedalaşmalar derken ayrıldık ve Afrika'da kalan son 6 günümüze adım attık.. Aaaa bu arada İtalyanlardan biri Mozambik'e giderken diğer üçü de bizimle Capetown'a geldiler. Uçağımıza bindik ve çok uzun olmayan bir uçuş sonrası Capetown hava alanına indik..- bu arada hava alanındaki tüm bagaj taşıyıcılarında Türk Hava Yolları reklamı vardı, ek bilgi:)-

4 türk 3 italyan hava alanındayız, paralarımızı bozdurmamız ve sonrasında şehir merkezine gitmemiz lazım ki şehir merkezi hiç de yakın değil.. Tabii her birimizde devasa bavullar, parça parça çantalar var; 5 günlüğüne gelmedik ki 40 gündür buradayız..

İtiraf ediyorum ki biraz hazıra konmuş gibi oldum -ama kasıtlı yapılmış değil asla- ;zira Nilay her şeyi biliyordu ; nereye nasıl gidicez, nerde kalıcaz vs... Öğrendik ki, yani Nİlay söyledi ki, istersek halk otobüsleri ile merkeze gidebiliriz ama hesaplayınca o da pahalıya geliyor ve meşakkatli:S yada hava alanında bir dolu özel şirket var peşinde koşuyorlar zati adamın , onlardan araç kiralayabiliriz. Baktık hesapladık 7kişi otobüsle gitsek nekadar tutacak, araç tutsak ne kadar olur kişi başı derken birkaç kişiye fiyat sormaya ve pazarlığa başladık. - Ki bugüne kadar ki pazarlık deneyimlerimi lisans eğitimi diye düşünürsek , Afrika ve Capetown özellikle master dönemimdi diyebilirim:P - Doktora ne zaman kimbilir?

Neyse sıkı bir pazarlık sonrası makul bir fiyata anlaşarak yedimiz minibüse bindik ve Longstreet'e geldik:) İşte şimdi gerçekten Capetowndayız:D

Nereden bilebilirim ki , bu şehir 6 günde bitmeyecek ve tekrar dönmek isteyeceğim noktalardan biri olacak...
Longstreet Capetown'un en ünlü caddesi, gerçekten bayağı uzun ama bizim İstiklal kadar değil. Araç bizi Longstreet Backpackers'ta (http://www.longstreetbackpackers.co.za/home.html) bıraktı çünkü elimizdeki kitaba göre kalınabilecek en uygun fiyatlı yer burası. Biz Türklerin kalacak yeri "coachsurfing" sağolsun hazır ama İtalyanlara kalacak yer ayarlamamız lazım. İtalyanlarla içeri ben de giriyorum zira benim pazarlık yeteneğime güveniyorlar:P Ama bu sefer işe yaramıyor. Resepsiyondaki çocuk fazla "cool" ve öne sürdüğü gerekçeler pek karşı çıkılacak gibi değil. Zaten verdikleri fiyat da İtalyanların dediğine göre şehirdeki en uygun fiyat ve ortama, dekora bayıldığımızdan çok fazla ısrar etmiyorum...

Fiyatta anlaşıyorlar ve odalarını görüyoruz eşyalarını bırakıyorlar, hatta çalışan çocuklar sağolsunlar bize de kalacağımız yere akşam gideceğimiz için- valizlerimizi oraya bırakmamız için izin veriyorlar. Hemen valizleri bıraktık ve çok aç olduğumuz için kendimizi caddeye attık. Aldığımız öneri doğrultusunda hostelin hemen çaprazında bir hamburgeci var oraya gidiyoruz , ama burger ya da mc donalds gibi biyer değil zaten guney afrikada hiç burger king görmedik, mc donalds desen bir ya da iki tane emin bile değilim, capetown'da da yok hatta ama her yer KFC dolu...

Veee hayatımızın sanırım en lezzetli hamburgerlerinden birini yiyoruz papatesler de muhteşemdi:)))

Sonra ev sahibemizin işten döneceği saate kadar caddede biraz turladık hep beraber ve bence çok tarz ve farklı dizayn edilmiş butiklerle karşılaştık ve sonra hepsine uzun uzun ve teker teker döneceğim diyerek saatimiz geldiğinde valizlerimizi alıp kalacağımız evi bulmak için yola koyulduk.

Şimdi gelelim reklamlar kısmına ama bu ticari bir reklam olmayacak. Biraz önce yukarıda kırmızı ve koyu harflerle yazdığım coachsurfing (CS) var ya (http://www.couchsurfing.org/) hani onun sayesinde kalacak yerimiz var dedim :) Ben aslında İspanya'ya giderkene üye olmuştum bu siteye , daha önce de çok duymuşluğum vardı ya asıl CS tecrübelerim Capetown'dadır ve şiddetle de herkese tavsiye ederim. Nilay da üstün çabaları sonucu bizi hem de 4 kişiyi aynı anda ağırlayacak 2 tane ev sahibi buldu bize :) Burdan alkışlarrrr Nilaya gelsin...

Siteyi ayrıntılı web adresinden inceleyebilirsiniz, kısaca anlatmak gerekirse seyahat etmeyi seven kişilerin gittikleri destinasyonda konaklamak için ev sahipleri bulabilirler ya da yaşadıkları yerde ev sahipliği de yapabilirler va farklı ülkelerden kültürlerden insanları ağırlayıp arkadaş edinebilirler. Sadece konaklama değil, yani öyle bir zorunluluğunuz eğer istemiyorsanız, dışarıda buluşup birşeyler içebilir , etrafi gezdirebilirsiniz ya da size gittiğiniz yerde ... Siteye üye oluyor ve bir profil oluşturuyorsunuz, tercihlerinizi yazıyorsunuz yani, misafir ağrılamak ya da ağırlamamak size kalmış, maksimum kaç gece kaç kişi ağırlayabilirsiniz gibi... Gideceğiniz yeri arama yaparak orada yaşayan üyeleri bulup gitmeden onlarla yazışmanız ve uygun olup olmadıklarını öğrenmeniz gerek .. Eminim şimdi aklınızda nasıl güveneceğiz soruları vardır , benim de olmuştu... Evinizde kalan ya da arkadaşlık ettiğiniz kişiler size referanslar bırakıyorlar ya da sizin evinde kaldığınız üyelere sitede olumlu ya da olumsuz referanslar bırakabiliyorsunuz .. Profili incelersiniz yazılanları okursunuz ama bundan sonrası güvenmek ya da güvenmemek size kalmış..

İşte Nilaycan da sağolsun biz kamptayken uzunca bir süre uğraştı, o internet kıtlığında habertleşti, yazıştı ve bize iki tane bomba ev sahibi buldu :) nasıl bomba mı onu bir sonraki yazıda anlatacağım...

bizi okumaya devam edin efendim...
 


Büşra Güder - 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder